Türk edebiyatı ve mûsikisinin önemli isimlerinden Fırat Kızıltuğ’un 90. yaşına özel düzenlenen “Edebiyat ve Mûsiki Dünyamızın Fırat’ı: Fırat Kızıltuğ 90 Yaşında” paneli, Türk Edebiyatı Vakfı’nda gerçekleştirildi. Uğur Canpolat’ın yönettiği panelde, Fırat Kızıltuğ’u Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Mustafa Nadir Önay, Ahmet Çağıldak ve Menekşe Özkaya Tutum anlattı. Programa, Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Serhat Kabaklı, Fırat Kızıltuğ’un eşi Ayşegül Kızıltuğ, oğlu Oğuz Kızıltuğ, öğrencileri ve sanat dünyasından birçok ismin yanı sıra akademisyenler, yazarlar ve müzisyenler katıldı.
Konuşmacılar Fırat Kızıltuğ’u Anlattı
Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Fırat Kızıltuğ’un henüz iki yaşındayken Hicrani tarafından dua edildiğini ve adına şiir yazıldığını anlatarak konuşmasına başladı. Kızıltuğ’un kendisine “Erzurum balası” olarak hitap ettiğini gözyaşları içinde ifade eden İbrahimhakkıoğlu, onun güçlü hafızası, zarif kişiliği, ahlakı, çalışkanlığı ve müzik ile edebiyata olan yeteneğini vurguladı.
Mustafa Nadir Önay, Kızıltuğ’un annesinin Kafkasya’dan, babasının ise Trabzon’dan Bayburt’a göç ettiğini ve sürgün hayatı yaşadıklarını belirterek konuşmasına başladı. Önay, Gazze’de yaşanan olayların Kızıltuğ’un anne ve babasının döneminde maruz kaldıkları soykırımlara benzediğini ve bu trajedinin 150 yıldır devam ettiğini vurguladı. Kızıltuğ’un Necip Fazıl Kısakürek, Talat Sait Halman ve Ahmet Yesevi’nin şiirlerini bestelediğini, Türk dünyasında büyük saygı gördüğünü ve “Türk Dünyasına Üstün Hizmet Ödülü” aldığını hatırlattı. Sanatçının, deyimler, tekerlemeler, türküler ve şiirlerle yoğrulmuş Bayburt’ta geçen çocukluk ve gençlik yıllarına değinerek, ilk şiirinin “Türklük Bir İmtiyazdır” olduğunu belirtti.
Ahmet Çağıldak, Kızıltuğ ile 1971 veya 1972 yılında İstanbul Üniversitesi korosunda tanıştıklarını ve vefatına kadar dostluklarını sürdürdüklerini söyledi. Çağıldak, konuşmasının devamında iki müzik dinletisi sundu. Bunlardan biri, Kızıltuğ’un dostları Tanburi Necdet Yaşar ve klasik kemençe üstadı İhsan Özgen ile birlikte icra ettikleri Mesut Cemil’in Nihavend saz semaisi, diğeri ise Kızıltuğ’un her dinlediğinde gözyaşlarını tutamadığı Safiye Ayla’nın icra ettiği “Nerdesin Sen Ey Gönlümün Civanı” adlı eserdi. Kızıltuğ’un zarif, yalın ve ışıltılı bir kişiliğe sahip olduğunu belirten Çağıldak, onun “viyolonseli gibi zarif, ciddiyken bile güleç, hoşgörü ve anlayışın somut hâli” olduğunu ifade etti.
Menekşe Özkaya Tutum, Fırat Kızıltuğ’un hayatını ve sanatını konu alan “İki Fırat İki Kızıltuğ” kitabını kaleme alırken yaşadığı süreci gözyaşları içinde anlattı. “Hocam hata yapmamaya çok dikkat ederdi. Şimdi ruhaniyetinin burada olduğuna inanıyorum, konuşmamda hata yapmaktan korkuyorum” diyen Tutum, Kızıltuğ’un engin bilgisini, herkesle konuşacak bir konu bulma yeteneğini ve özellikle çocuklara duyduğu sevgiyi dile getirdi. Kayıt altına alınan sohbetlerin Kızıltuğ’un onayıyla düzenlendiğini ve eserin böylece son hâlini aldığını belirtti.
Fırat Kızıltuğ’un Anıları Paylaşıldı
Panelin sonunda, Kızıltuğ’u yakından tanıyan öğrenci, yazar, akademisyen ve müzisyen dostları anılarını paylaşarak, usta sanatçının kendilerine kattıklarını anlattı. Dr. Emine Savaş, Kızıltuğ’un “Hüzünlü Koşma” adlı şiirini seslendirdi. Yazar Mehmet Nuri Yardım, “Fotoğraflarla Fırat Kızıltuğ” adlı sunumunu gerçekleştirdi.
Kapanış konuşmasını yapan Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Fatma Ersem Yargıcı, emeği geçen herkese teşekkür etti. Programın sonunda, Akıl Fikir Yayınları tarafından basılan “Fırat Kızıltuğ Hoca - 90 Yaşında” kitabı tüm katılımcılara hediye edildi.
İSTANBUL (UHA) - ÖZKAN KARACA