HATAYLI GAZETECİ MEHMET NUR'DAN SURİYE ÜZERİNE UYARILAR
Suriye’deki Zulme Karşı Hataylıların Duyarlı Tepkisi ve Uyarılarımız
Suriye’de Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamlar ve insanlık dışı muameleler, içimizi parçalayan, yüreğimizi derinden sarsan bir gerçek. Suriye’deki bu vahşet sadece o bölgedeki insanlar için değil, bizler için de bir travma. Hatay, tarih boyunca farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı bir toprak. Bu yüzden, Hataylı kardeşlerimizin, Suriye’deki bu acıya karşı duyduğu tepkiyi anlayabiliyor ve takdirle karşılıyoruz. Onların gösterdiği insanlık ve vicdan, hepimizin yüreğini ısıtan bir umut ışığı.
Ancak, bu acıların ve tepkilerin ne kadar değerli olduğunu unutmamalıyız. Hataylı kardeşlerimiz, Suriye’deki bu zulmü kınarken, kendi içindeki huzuru ve barışı korumalıdır. Çünkü her ne kadar doğru ve insani bir tepki gösteriyor olsak da, bu tepkilerin yanlış yönlere çekilmesi, toplumsal huzursuzluk yaratabilir. İçinde bulunduğumuz bu hassas dönemde, her adımımızı dikkatle atmak zorundayız.
Hatay’ın sınırlarında yaşayan insanlar, yıllardır farklılıkları hoşgörüyle karşılayan, birbirine saygı gösteren bir halktır. Ancak, şu an dünya, Suriye’deki kaosun ve zulmün etkisiyle daha da kırılgan bir hal aldı. Hataylı kardeşlerimiz, vicdanlarının sesini dinlerken, bu tepkilerin kaosa dönüşmemesi için ellerinden geleni yapmalıdır. Çünkü dışarıda hain gözlerle bakanlar kadar, kendi topraklarımızda da bu durumu daha da karmaşık hale getirebilecek kişiler vardır. Bu gerçek, bizi daha dikkatli olmaya zorlamalıdır.
Hatay, sadece bir şehir değil, aynı zamanda insanlık değerlerinin korunduğu bir kale olmalıdır. Suriye’deki bu acıların Hatay’da da yankı bulması, bu topraklarda huzur ve barışı tehdit edebilir. Hataylı kardeşlerim, bu süreci sağduyu içinde, insanlık onuruna yakışır şekilde geçirmelidir. Her zaman için amacımız, bu zulme karşı insanlık adına bir duruş sergilemekse, o duruşu, içimizdeki kardeşlik ve huzurla pekiştirmeliyiz.
Hataylı kardeşlerimin gösterdiği bu insanlık mücadelesini yürekten destekliyor ve onların bu süreçte sağduyu ile hareket etmelerini temenni ediyorum. Unutmayalım ki, insanlık adına atılacak her adımda, toplumsal barış ve huzur korunmalıdır. Biz, farklılıklarımızla bir bütünüz, ve bu bütünlüğü kaybetmeden, birbirimizi koruyarak yol almalı, insanlık adına bu zor dönemi en doğru şekilde aşmalıyız.