[email protected]

"> [email protected]

"> [email protected]

">

8 MART’A GERÇEK GÖZLE BAKABİLMEK

Uzun bir zamandan sonra yeni bir mecra olan Adıyaman’da Haber Gazetesi’nde köşe yazacağım için oldukça mutlu ve heyecanlıyım. İlimizde yayın hayatına başladığı ilk andan itibaren severek takip ettiğim Adıyaman’da Haber Gazetesi gerçekten basın camiasına yeni bir soluk getirdi.

Hem habercilik açısından hem de yeni köşe yazarlarının yazıları açısından yapılan çalışmalar takdire şayan çalışmalardır.

Bu çalışmaların mimari olan www.adiyamandahaber.com ailesinin bütün bireylerine çok teşekkür ederek ilk yazıma başlamak istiyorum. Son günlerde dünya ve ülke gündemini meşgul eden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında naçizane fikirlerimi siz değerli okuyucularımızla paylaşmak isterim.

Son yıllarda dünyanın her yerinde kutlanılan kimi günleri bizlerde artık toplum olarak kutlamaya başladık. Hatta sosyal medya kutlama günlerde o günün anlam ve önemi ile ilgili özlü sözlerle dolup taşıyor.

Ancak bu paylaşımları yapanların çoğu acaba şunu düşünüyor mu? Kadınların günleri sadece bir gün mü kutlanılır mı? Anne karnından itibaren çocuklarının kahrını çeken, doğduktan sonra yemeyip evladını doyuran, yatmayıp sabahlayan anneleri sadece kadınlar gününde hatırlamak doğru bir tutum değildir.

Kapitalizmin bir dayatması olan “8 Mart” gibi günleri kutlamak yerine insanların annelerine, eşlerine her zaman saygı göstermesi gerekmez mi? Ancak bizler toplum olarak sadece kapitalizmin bizlere sunduğu özel günlerde annelerimizi ve kadınları hatırlamak zorunda kalıyoruz.

Ancak birileri çıkıp ta, “Kapitalizmin bizlere sunduğu bu günlerin tek amacı alışveriş yapmayı sağlamaktır” demiyor. Bu gibi özel günlere yapılan reklamlar, sözde indirimler hiç kimsenin dikkatini çekmiyor.

Hatta insanlar kadının ve erkeğin eşit olduğunu düşünerek gerçeği görebilseler mesele çözülür. Çünkü erkek ve kadın bir bütündür. Ve bu bütün bir ailenin oluşmasını sağlar. Saygı ve sevgi hem erkek hem de kadın için geçerlidir.

Bugün dünyanın hiçbir bir yerinde şiddet kabul edilmez. Şiddet uygulayan insan zaten insan olamaz. Bunu anlatmaya gerek yok. Ancak günümüzde şiddetin artmasında ve ailelerin birbirlerine saygı göstermemesinin ilk önceliği hayatımıza giren sosyal medyadır.

İnsanlar Türkiye’de aile yapısı ile hiçbir şekilde alakası olmayan yaşam biçimlerini kendilerine örnek alınca eşler arasında ne saygı kalıyor nede “aile” diye bir kavrama kalıyor.

Bizler sözde ileri düzeyde olan batı kültürünü kendimize örnek aldığımız an “aile” diye bir kavram kalmayacaktır. Anadolu’nun bağrından çıkan bir aile yapısında saygı, sevgi ve zor günlerde mücadele vardır.

Bundan yıllar evveline gidersek insanların gelir düzeyleri çok düşüktü, bir ailenin tek yaşam yeri bir odadan ibaretti ama huzur vardı. Fakat şimdi ise insanlarda ev, araba, gibi sayılmayacak şeyler var ama o eski mutluluk var mı? Oda tartışılır.

Bugüne gelirsek ülkemizde ailelerin yaşamlarında şiddetin artmasının, insanların birbirlerine saygı göstermemesinin tek sebebi bizlere sadece bir günde o günü hatırlamamızı sağlayan kapitalizmdir. Onun için toplum olarak kapitalizmin oyunlarına gelmemiz gerektiğini hatırlatarak saygı ve sevginin bireyin kendisiyle alakalı olduğunu bilinmesi gerektiğini hatırlatmak isterim.

Bizler emperyalizmin ve kapitalizmin dayatmalarına değil de kendi öz düşüncelerimizle hareket etmeliyiz. İşte o zaman gerçeği görmüş olacağız.

[email protected]

EKONOMİ