AİLE YILI 2025: KÖKLERİMİZE DÖNÜŞÜN ZAMANI

2025 yılı, ülkemizde “Aile Yılı” olarak ilan edildi. İlk bakışta kulağa sembolik bir girişim gibi gelse de, aslında bu karar oldukça derin bir toplumsal ihtiyacın işaretidir. Zira çağımızın hızla değişen koşulları, teknolojik gelişmeler ve bireyselleşme eğilimleri, aile yapısının temelini ciddi biçimde sarsmakta. Tam da bu yüzden aileye yeniden dönmenin, onu merkeze almanın zamanı geldi.

Aile, sadece bir kan bağı değil; değerlerin, kültürün, sevginin ve güvenin ilk kez deneyimlendiği yerdir. Birey, hayatı önce ailesinde öğrenir. Bir çocuğun özgüveni, ahlak anlayışı, toplumla kurduğu ilişki, büyük ölçüde ailede şekillenir. Anne babanın ilgisi, kardeşlerin dayanışması, büyükanne ve büyükbabaların tecrübeleri… Bunlar bir toplumun geleceğini inşa eden sessiz yapıtaşlarıdır.

Günümüzde ne yazık ki aile ilişkileri, giderek zayıflayan bir yapıya bürünüyor. Yoğun iş temposu, şehir hayatının getirdiği yalnızlık, ekranların gölgesinde büyüyen çocuklar… Hepsi bireyleri birbirinden uzaklaştırıyor. İşte “Aile Yılı” tam da bu kopuşa dikkat çekmek, toplumu bir anlamda yeniden birleştirmek için bir fırsat olabilir.

2025 boyunca düzenlenecek paneller, seminerler, projeler ve kampanyalar; sadece farkındalık yaratmakla kalmamalı, aynı zamanda somut çözümler sunmalı. Aile içi iletişimi güçlendiren rehberler, ebeveyn destek programları, gençleri aileye yakınlaştıran projeler... Bunlar, ancak toplumsal bir seferberlik anlayışıyla başarıya ulaşabilir.

Unutulmamalı ki güçlü aileler, güçlü toplumların temelidir. Ekonomik gelişme, teknolojik ilerleme ya da siyasi istikrar; hepsi, ancak sağlam temeller üzerine inşa edilmiş bir toplumsal yapıyla anlam kazanır. Ve bu temel, daima aileyle başlar.

2025’in sonunda geriye dönüp baktığımızda, umalım ki bu yıl, sadece bir temadan ibaret kalmasın. Gerçekten aileye döndüğümüz, ilişkilerimizi onardığımız, kuşaklar arası bağı güçlendirdiğimiz bir yıl olsun.

Çünkü aile, her zaman dönülecek yuvadır.

EKONOMİ