ASTSUBAYIN VASİYETİ SU KUYUSU OLDU

VASİYET

Mehmet Ali, çocukluğundan beri asker olmak istiyordu. Bayrağa olan sevdası, vatanına duyduğu derin bağlılık ve milletine hizmet etme arzusu, onu asker olmaya götüren en güçlü nedenlerdi. Babası, yıllar önce ona, “Oğlum, vatan toprağı şehitlerin kanıyla yoğrulur, biz bu topraklara kefensiz yatanların duasıyla sahibiz” demişti. Bu sözler Mehmet Ali’nin zihnine kazınmıştı.

Göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçmiş, Mehmet Ali artık Piyade Astsubay Çavuş olarak göreve başlamıştı. Operasyonlar, dağlarda geçen uzun geceler, vatan savunması için ter dökülen sıcak gündüzler... O ve silah arkadaşları, sınırın ötesinde, terörle mücadelede en ön saflarda yer alıyordu.

Bir gün, operasyondan döndüğünde, en yakın arkadaşı Volkan onu telaşla karşılamıştı. Yüzü solgundu, gözleri korku doluydu.

— “Mehmet Ali, seni rüyamda gördüm.”

— “Ne rüyası Volkan?”

— “Şehit oluyordun...”

Mehmet Ali, bir an duraksadı. Sonra başını kaldırıp gülümsedi:

— “Allah nasip ederse, bundan daha büyük bir şeref olur mu?”

Sonra sustu, derin bir nefes aldı. Gözlerini kısarak uzaklara baktı. O an, içinden gelen bir düşünceyi Volkan’la paylaştı:

— “Eğer şehit olursam, benim adıma Afrika’da bir su kuyusu açtırın.”

Volkan şaşkınlıkla baktı.

— “Neden Afrika?”

Mehmet Ali gülümsedi.

— “Orada insanlar su bulmak için kilometrelerce yürüyor. Bir damla su için saatlerce bekliyorlar. Eğer benim ismim bir su kuyusuyla yaşarsa, belki bir çocuğun duasına vesile olurum.”

O an, Volkan ve diğer arkadaşları bu sözleri hafızalarına kazıdı. Kim bilebilirdi ki, bu sözlerden sadece üç gün sonra Mehmet Ali, Irak’ın kuzeyinde şehadete kavuşacaktı…

VASİYETİ YERİNE GETİRMEK

Şehadet haberi yüreklere ateş gibi düştü. Mehmet Ali'nin ailesi, arkadaşları ve onu tanıyan herkes gözyaşlarına boğulmuştu. Ancak Volkan ve silah arkadaşları onun son vasiyetini unutmamıştı. Şehidin sözleri, adeta bir emir gibi akıllarına kazınmıştı.

Bu vasiyet, Adana Türkmen Gönüllüleri'ne kadar ulaştı. Dernek Başkanı Abdülbaki Sıray ve gönüllüler, bu emaneti yerine getirmek için kolları sıvadı. Mehmet Ali’nin vasiyeti artık bir görevdi.

Günler süren hazırlıkların ardından Kamerun’da bir köy seçildi. O köyde yaşayan çocuklar, kadınlar, yaşlılar yıllardır temiz suya hasretti. Kuyunun kazılması için ilk kazma vurulduğunda, Adana’dan, Mehmet Ali’nin doğup büyüdüğü topraklardan dualar yükseldi.

Ve gün geldi... Kuyunun inşası tamamlandı. Büyük bir tabela asıldı:

"Şehit Piyade Astsubay Çavuş Mehmet Ali Horoz Su Kuyusu"

O gün köyde bayram vardı. Çocuklar çıplak ayaklarıyla toprağa basarak kuyunun başında toplandı. Yaşlılar ellerini semaya açtı, dualar etti. Bir kadın, avucuna aldığı ilk damla suyu yüzüne sürdü. Gözlerinden yaşlar süzülürken, “Bu su artık bizim Mehmet Ali’miz” dedi.

Adana Türkmen Gönüllüleri'nin temsilcisi, kuyunun başında şehidin hatırasına şu sözleri fısıldadı:

— “Hürriyet ağacı şehitlerin kanı ile sulanır, millet şehitlerin gölgesinde güven içinde yaşar. Senin adını yaşatacağız kardeşim. Ruhun şad olsun!”

O günden sonra, Kamerun’un o küçük köyünde her su içildiğinde, her damla dudakları serinlettiğinde bir dua yükseldi. Ve Mehmet Ali'nin ismi, sadece memleketinde değil, binlerce kilometre uzakta, Afrika’nın topraklarında da anılmaya devam ediyor...

EKONOMİ