BUGÜNÜMÜZÜN PRANGALARI VE KOPARILAMAYAN BAĞLAR.?

Sürekli geçmişte yaşadığı,
olmuş bitmiş şeylerde kalan,
bunlarla kendini vareden,
acılarının başını okşayan insanlar,
en derininde kendisine acıyan zayıf insanlardır. Kendisine acıyan insan acındırır kendini. 
Bu kültürde yaşıyorsak en başta en yakınlarımız hatta anamız babamız acı ve esaret verendir.
Değil ki dost arkadaş bildiklerin vermesin. 
Kimse yoktur ki şu hayatta akraba dost arkadaş kazığı yemesin?
Oturup hergün "ben ne acılar yaşadım, bana neler neler ettiler" diyerek mi varolalım? 
Yıllarca bu acıları canlı tutarak, bu acılar ile kendini anlatmak gelişmeyen ve kendine acıyan olmaktır.
Bi farkedelim. Çünkü tekerrürdür bu oluş, çürütür özü. 
.. 
Şurada eğer hergün ne kadar iyi olduğumu, anlatmak için birilerini dilime dolarsam, bana şunu yaptılar bunu ettiler diyerek acıyı besleyen ve sömüren olursam, kin öfke ile kişiler ile uğraşırsam sakın okumayın ve onaylamayın beni.
Zira bu ruh hastası olmaktır.
Bir ruh hastasını onaylamaktır. 
Şunu çok net söyüyorum ki hergün sizleri zırıl zırıl ağlatacak kadar acı yaşadım şu hayatta. Öyle bir süsleyerek yazarım o acıları ağlarsınız. Ama bu mecralar artık gelişim için hizmet etsin bize, egomuzu tatmin etmek için olmasın.
Zira insanların ve hepimizin acılara değil, umuda ve adalete ihtiyacı var.
Varolmak da, neye ve kime göre?
Çok çok önemli bu yüzden.
Birilerini kötüleyerek ve mağdur olmanın üzerinden kim kendini var ediyorsa prim vermeyin.
Bu köşkte de olsa, gecekondu da olsa en tepede en aşağıda da olsa vermeyin. 
Çünkü başkalarını kötüleyerek varolan bir kişi zaten en başta kendine kötü davranan kişidir.
Kendi ile barışık olamadığı için başkaları hep kötüdür.
Bir insanın kendisi ile olan ilişkisi ne ise etrafı ile olan ilişkisi de o şekildedir.
Kendisi ile kavgalı olan hiçkimse ile uzun süre geçinemez.
Saymayan saygı bekler.
Sevmeyen sevgi bekler.
Kendisine kendisinin vermediği değerleri sizden bekler.
Bütünlüklü bakalım kişilere dünyaya ki bazen iyiyim ben derken kötülüğe su taşıyan, kötülüğü çoğaltan olmayalım..
İçinizde ki kötü ile bi hasbıhal edin ve haddini bildirin ona. İşte o zaman kimseye had bildirmek için yanıp tutuşmaz egolarınız..
Kimi onaylıyorsunuz, neyi onaylıyorsunuz, niye onaylıyorsunuz çok derin bakın bakalım oralara. 
İnsan olmak öyle kolay değil, ölene kadar nefsinle bitmeyen bir çaba istiyor. Kolayı seçmeyin. Kolaycılar kişilerle uğraşır.

İlyas BAĞATUR

BELEDİYELER

EKONOMİ