EVRENSEL İYİ...!

Seni sana unutturan ne varsa, evren,
sen kendini hatırlayana kadar onu senden alır.
Para mı sana kendini unutturan?
Zevk mi? Güç mü? Güç arzusu mu? 
Bir başkası mı? Eş çocuk sevgili farketmez.
İdol mü, inanç mı, hırsların mı, nefsin mi?
Kariyerin, işin, makamın mı? Hangisi?
Nedir kendini kaybettiğin, kaybolduğun istencin, kendini adadığın ve unuttuğun karanlığın, güçsüzlüğünü görmeden kibirle veya korkuyla çekildiğin şey.
Evrensel oluş enerjisi şunu dayatır insana... 
Önce kendine hizmet etmeyi,
kendine sorumlu olmayı,
kendini sevmeyi ve saymayı, kendine haksızlık yapmamayı ve kendine yalan söylememeyi bil.
Esnemek yenilgi değildir, tevazu kerizlik, iyilik enayilik değildir. Buralardan çözümleme yaparak güçlenmediğinde, kendine uyanmadığında, bırakmazsan eğer sana hizmet etmeyen ve seni karanlığına çeken tutunduğun şeyleri, onları çatır çatır alırım, yıkarım yolunu tıkarım der. Mesaj budur yaşadıklarına. 
Hâlâ mı hep başkalarını suçluyorsun hâlâ mı şikayet ve bahanelere sığınıyorsun o zaman huzur yok sana.
Hamster gibi hep aynı tekerlekte döner durursun artık.
Gelişim dualiteyi aşarak matriksin dışına çıkabilmekle mümkündür. Enerjini yaratıma evirmek ve bilmek kendini. 
Elimi neye atsam her işim ters gidiyor, her türlü ilişkim olmuyor olmuyor, insanlar çok kötü, kötüler hep beni mi bulur, hiçbir şey istediğim gibi olmuyor sızlanmalarınız varsa tersine giden kendinizdir ve istediğiniz şeyler hâlâ kendiniz için değildir. Birgün çok zengin olacam isteği, çok ünlü olacam isteği, çok özgür olacam isteği altında öfke hınç varsa, birilerine üstünlük taslamak, haddini bildirmek çalışıyorsa olmaz zaten. Çünkü çalışan enerji ego ve kibirdir.
Farkını yaratmak istiyorsan farkındalığına uğramalısın.
Özgür olmak için özgün olmayı öğrenmelisin.
Tevazu ancak kendini yıktığında kapını çalacaktır.
Yıkılmadan o ham benlik ego çalışır, kompleks çalışır, kuru inat yapılır. Sonra zararı sadece kendine olsa amenna.
Etrafına olacak zararın enerji vampiri olarak.
Sıkıcı değil iç açıcı, yıkıcı değil yapıcı, inat değil esnek, sızlanan değil çözüm üreten, ağlatan değil güldüren, acıyı kullanmayan acıyla evrilen ve acıyı deviren,
dayatan değil eşitlenen, almasını da vermesini de dengeleyen, kendine sorumlu ve saygılı olmak için mücadele edenlerin yolları açıktır. Yürümeye sadece cesaret gerektir. Hâk ile..

BELEDİYELER

EKONOMİ