HATAY’DA SAĞLIK SAKANDALI

8 AYLIK BEBEK TAM KAPSAMLI YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ BULUNAMADIĞI İÇİN HAYATINI KAYBETTİ

Hatay’da yaşanan korkunç bir sağlık skandalı, sadece bir ailenin dramına değil, tüm bölgenin sağlık sistemine dair derin sorgulamalara yol açtı. 8 aylık bir bebek, tam anlamıyla bir yoğun bakım ünitesine erişim sağlanamadığı için hayatını kaybetti. Bu olay, Hatay’daki sağlık altyapısının yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi ve birçok soruyu akıllara getirdi: Bu dramın sorumlusu kim? Sağlık sisteminde nerede yanlış yapıldı? Ve daha önemlisi, bu tür trajediler ne zaman son bulacak?

Bebek, yoğun bakım ihtiyacı nedeniyle şehir dışındaki hastanelere sevk edilmesi gereken bir durumda ancak kimlik bilgilerinin güncel olmaması nedeniyle sevk işlemi gerçekleştirilmedi. Hatay'da tam donanımlı bir çocuk yoğun bakım ünitesinin olmaması, küçük bir canın hayatını kaybetmesine yol açtı. Bu, yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir yönetim ve altyapı sorunudur.

Bir çocuğun hayatı, “kimlik bilgileri güncel değil” ya da “yoğun bakım ünitesi yok” gibi gerekçelerle tehlikeye atılmamalı. Hatay gibi büyük ve önemli bir şehirde, bir çocuğun yaşam mücadelesi, sistemin eksiklikleri nedeniyle kaybedilmemeliydi. Ancak bu trajik olay, sağlık hizmetlerinin ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu ve bazen çok basit bir hatanın bile hayatlar üzerine derin etkiler bırakabileceğini gözler önüne serdi.

Bu tür olayların sorumluluğunu yalnızca bir ya da birkaç kişiye yüklemek, sorunun çözülmesine yardımcı olmayacaktır. Çünkü bu bir "bireysel hata" değil, tüm bir sistemin işleyişindeki eksikliklerin ve ihmallerin sonucudur. Sağlık alanındaki altyapı eksiklikleri, yetersiz kaynaklar, personel sıkıntıları ve yönetim hataları, bir araya geldiğinde bu tür trajedilerin yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Peki, bu durumu kim değiştirecek? Bu hayatı kaybeden bebeğin sorumluluğu kimin omuzlarında olacak?

Bu trajedinin ardından, Hatay’daki sağlık hizmetleri konusunda daha fazla soru işareti doğuyor. Sağlık bakanlığı ve yerel yönetimler, benzer bir olayın bir daha yaşanmaması için ne gibi adımlar atacak? Hatay’daki çocuk yoğun bakım ünitesinin yetersizliği ve şehir dışına sevk işlemlerindeki bürokratik engeller, sadece bu bebek için değil, tüm halk için tehlike oluşturuyor. Bir çocuğun hayatını kaybetmesine yol açan bu eksikliklerin artık görmezden gelinmemesi, bu tür acıların bir daha yaşanmaması için çözüm önerilerinin acilen masaya yatırılması gerekiyor.

Toplum olarak, her gün iyileşmesi ve güçlenmesi gereken bir sağlık sistemine sahip olmanın gerekliliğini unutmamalıyız. Sağlık bir hak, bir ayrıcalık değil. Ancak bugün Hatay’daki durum, sağlık hizmetlerinin hâlâ ne kadar adaletsiz ve yetersiz olabileceğini gösteriyor. Bu olayı sadece bir aile dramı olarak görmek yerine, tüm toplumun ortak sorunu olarak ele almalı, sistemin hatalarından ders çıkarmalıyız.

Hatay’daki bu trajedinin hesabı, sadece sağlık çalışanlarına ya da yöneticilere değil, aynı zamanda bu sağlık sistemini ihmal eden tüm yetkililere verilmelidir. Bir çocuğun hayatı, bu sorumluluğun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Ve bizler, bunun son bulması için artık harekete geçmeliyiz.

Bebeğe Allah'tan rahmet, ailesine sabır diliyorum.

BELEDİYELER

EKONOMİ