Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi Kamu-Ar, 4 kişilik bir ailenin Mayıs-2025 açlık ve yoksulluk sınırını kamuoyuyla paylaşmış.

AÇLIK SINIRI: 26.452 TL,

YOKSULLUK SINIRI: 81.602 TL.

Şöyle bakıyorum da... Siyasetçilerin ağdalı dille hitap ettiği kitleyi hipnotize etmek için canhıraş gayretkeşliğine...

Öte yandan...

Vatandaşların sorunlarını çözmek için, her nedense siyaset kurumundan “esaslı bir çözüm” önerisinin gelmemesi...

Gerçekten de insanlar, umudunu kaybediyor. İnternet sitelerinde olsun, baskılı gazetelerin sayfa aralarında yayımlanan anket veya sektör araştırmalarında olsun... Alarm veren gelişmeler var.

Her 5 kişiden 4’ü, gelecekte gelirinin düşeceğinden endişe duymaktaymış. Yine siyasetçilere bakıyoruz...

Alice Harikalar Diyarından masallar ya da kendilerince çok güzel hareket bunlar minvalinde olacak şapkadan tavşan çıkarmanın peşindeler.

Şöyle büyük resme baktığım zaman, artık gençlere ve bu topraklarda “gelecek kurma” ümidini kaybeden yurdum insanına, sıradan vatandaşa kızamıyorum. Zamanında gerçekten de insanlarımızın ülkemizden, “arkalarına bile bakmadan gitme” arzusuna ve tercihlerine içerlerdim, üzülürdüm.

Rakamlar ortada... Asgari ücret, 22.104 TL iken...

Bu rakamlarla gerçekten de asgari bir yaşam bile idame ettirilemez. Gerçekten de bu anayasa çalışmalarının olsun, gündeme düşen yolsuzluk soruşturma ve kovuşturmalarının olsun; kanımca yurdum vatandaşının indinde pek muteberliği yok gibi. Sormak gerekiyor: Varsayalım ki çağımızın en “özgürlükçü ve sivil” anayasasını yaptık...

Çarşıda ve pazarda da en özgürlükçü bir harcama ve canının istediğini, imkânlar dâhilinde alabilme olanağına sahip olabilecek miyiz? Anayasayı, sadece konjonktürel olarak temcit pilavı gibi pişirip pişirip masaya getirmek, artık cambaza bak taktiğinden başka bir şey değil. İnsanlarımıza artık daha iyi bir yaşam sunmanın ortamını oluşturmalıyız, yoksa siyaset erbapları başka bir âlemde, sade insanlarımız bir başka âlemde fasit daire içinde zaman tüketmeye devam ederler.