Selçuklu Devletinde Güvenlik Kolu
Selçuklularda “subaşı” ordu komutanlarına verilen bir unvan olarak kullanılmıştı. Bu unvana sahip olan kişiler sorumlu oldukları bölgenin emniyet ve asayişini emrindeki “şıhne”, “dizdarlar” ve “prabanlar” aracılığıyla yerine getirmişti. Osman Bey, 1301 yılında Karacahisar'ı ele geçirdikten sonra bu şehrin idaresini oğlu Orhan Bey'e vermiş ve subaşı olarak Gündüz Alp'i atamıştı. Böylece Osmanlılarda ismi bilinen ilk zabıta amirinin Gündüz Alp olmuştur. Selçuklularda asayişin sağlanmasında görev yapan subaşılar, Osmanlı Devleti’nde de zabıta amiri olarak görev yapmıştı. Eyaletlerde Beylerbeyleri, sancaklarda ise Sancak Beyleri emirlerindeki sipahi askerleriyle bölgelerinde emniyet ve asayişi sağlamıştı.
Dünya tarihinde önemli devletlerden birini kuran Oğuzların Kayı boyundan Osmanlılar, diğer Türk boyları gibi orta Asya’dan Anadolu’ya gelmişlerdi. Bu tarihlerde Selçuklularla, Moğollar Anadolu’da bir güç mücadelesi içindeydiler. Bu yüzden Selçuklular güç takviyesi açısından doğudan gelen Türk topluluklarına ihtiyaç duyuyordu. Kayı boyu, Selçukluların bu ihtiyaçlarına uygun olarak öncelikle Ankara ve Karacadağ bölgesine ve daha sonra da Söğüt ve Domaniç taraflarına yerleştirildi.
Bizanslılara karşı Selçukluların uç beyliğini yapan bu Türk boyu, Osman Bey’in idaresinde, 1299 yılında bağımsızlığını ilân ettiğinde Anadolu’da emniyet ve asayiş bakımından tam bir düzensizlik hâkimdi. Adil ve sağlam bir idarenin olmaması güvensizlik ve kargaşa ortamına sürüklüyordu. Osman Bey’in kurduğu küçük beylikte yaşayan Türkler iyi bir idareye kavuşmuş olmasından ve asayişin sağlanmış olmasından dolayı rahat ve huzur içerisinde yaşamaktaydı. Adalet arayan Müslümanlar dışında Bizans İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan birçok Hıristiyan da bu küçük beyliğe göç etmeye başlamıştı. Osmanlı idaresi her türlü keyfî vergileri kaldırarak herkese kanunlarla birlikte huzur ve güven ortamı sağlanmıştı.
Türklerin güvenliğin sağlanması için askerî nitelikli güçlü bir teşkilat oluşturması ve bu teşkilatı gerektiğinde savaş dönemlerinde de kullanması mantıklı bir tecrübeye dayanmaktadır. Bu devlet geleneği, bugüne kadar çeşitli isimlerle devam etmiş ve dünyadaki diğer güvenlik kuvvetleri için bir model oluşturmuştur.
Osmanlı Devletinde Güvenlik Kolu
Devletin ilk kuruluş aşamasındaki basit bir teşkilâtla idare edilen hükümet mekanizması daha sonraları genişleyen sınırlarla karmaşık bir durum almaya başlamıştı. Devlet bu duruma çözüm bulmak için hem idare sistemini hem de aşiret ordusu görünümünde olan askerî kuvvetlerini düzenleme yoluna gitmişti.
Osmanlı Devleti’nin eyaletlerinde, zabıta işlerini tımarlı sipahiler yürütmekteydi. 2. Mahmut bu teşkilatın askerleriyle yeni bir inzibat kuvveti kurmaya çalışmış, çeşitli yerlerde alaylar kurmuş ve bunların komutasını muvazzaf subaylara vermişti. Bu yeni oluşum zaptiye kadrosunun da temelini oluşturmuştu.
Osmanlı’da zaman içerisinde güvenlik hizmetini farklı kurumların yerine getirmeye başlamıştır. Güvenlik hizmetlerini; kazalarda subaşılar, sancaklarda sancak beyleri görev yapmışlardır. İstanbul da ise emniyet ve asayiş hizmeti farklı bir anlayışla, ancak yarı askerî bir kolluk kuvveti olan, “Karakullukçu” denen yeniçeriler vasıtasıyla sürdürülmüştür. Kolluk görevlileri aynı zamanda askerî inzibat görevini de yerine getirirlerdi. Yeniçeri Ağası emniyet ve asayişten sorumluydu. Yeniçeri Ağaları zaman zaman İstanbul’da kol gezerek şehrin asayişini ve düzenini sağlamakla görevliydiler.
1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra İstanbul ve Anadolu’da ayrı kolluk teşkilâtları ortaya çıkmıştı. İstanbul’da yeniçeriler sarayın dışında, cebeciler saray çevresinde, kaptan paşalar Kasımpaşa çevresinde emniyet ve asayişin sağlanmasından sorumlu olmuştu.
Anadolu'da ise subaşılık teşkilâtı devam etmiş bunun yanında emniyet ve asayişin sağlanması için şehir kasaba ve köylerde kullukçular, yol ve geçitlerin güvenliği için derbent teşkilatı görev yapmıştı. Tımarlı subaşı ise sancak beyinden sonra sipahilerin en önemli subayıdır. Görevi bulunduğu eyalet ve sancak merkezlerinin idare amirliğidir. Bunların dışında, şehir dışında asayişi sağlayan kır serdarları ve cezaevlerinden sorumlu tomruk ağaları yaptıkları görevlerle kolluk tarihinde asayiş sisteminin ilk örneklerini oluşturmuştu.
SON YAZILAR