TANRI AŞKI; İKTİDAR AŞKI; KADIN AŞKI;

Güç ve iktidar için insanların en yakınlarını bile kestiğini biliyoruz. Güç istenecek en yüksek şey midir acaba. İnsanların çoğunluğunca evet... Yüzde doksan dokuz öyledir. Hatta daha fazlası… Fakat yine de gücü ayakları altına alıp boşayanlar vardır. Bunun iki sebebinden biri kadın aşkı, diğeri Tanrı aşkıdır. 
1-Önce kadın aşkından dolayı tahttan feragat edeni anlatalım. 1936'da İngiliz Kralı seçilen 8. Edward sevdiği kadınla evlenmesine engel olduğu için tahttan feragat etti ve aşkını tercih etti. 8. Edward 1936'da Türkiye'ye de gelip Atatürk'le tanışan kişidir. 10 ay kadar krallık yapmıştır.
2-Tanrı aşkından tahtı terk eden hükümdarlar da vardır. Mesela İbrahim Edhem Belh Sultanı idi. Sultanlığı bırakıp zahidane bir hayat yaşadı. Bir derviş ve fakir olarak ömür sürdü. İbrahim Edhem belki küçük bir sultandı, bir bölgenin hükümdarıydı ama tarihin en büyük devletlerinden olan Bizans'ın bir hükümdarı da var ki, saray hayatından ve entrikalarından bıkıp tahtı oğluna bıraktı, kalan ömrünü kilisede ibadet ederek geçirdi. Fas'lı seyyah İbn Battuta seyahatnamesinde İstanbul’a uğradığında bu hükümdarı ziyaret edip tanıdığını ve sevdiğini anlatır.
İşte böyledir, güç ve iktidar her şey değildir. Onu ayaklarının altına alanlar da vardır. Bunlar dünyaya beş para kıymet vermezler. Gerçek bilgeler de hükümdarlar gibidir. 
Sinoplu Diyojen mesela kendini hükümdarlardan üstün görüyordu. Büyük İskender’i ayağına getirtti ve onun "dile benden ne dilersen" kibirli sözüne karşı: "gölge etme, başka ihsan istemem" dedi.

BELEDİYELER

EKONOMİ